|
|||
Usta bir hikâyecimizin anısına; EVLİLİK ŞİRKETİ |
Mansur Beyazyürek | |||
![]() Adam, gazeteciye telefon açıyor, “Evliliğimizle ilgili açıklamalarda bulunacağım” diyor. Tarafsız, dürüst, açık sözlü gazeteci (!) balıklama atlayıp, röportajı patlatıyor! Gazeteci kurnazlığıyla olayı sürekli gündemde tutmak amacıyla da, sonunda sütunlarının kadına da açık olduğunu yazmayı ihmal etmiyor. Türkiye'nin en çok okunan gazetesinde röportaj yayınlanınca, günlerce medyaya malzeme çıkıyor. Ne gazetecilik ama! Büyük başarı! Gazetecilik buysa? Sütunlarınız başınıza düşsün. İki kişinin özellikle eşlerin iletişiminde, tuzak iletişim denilen bir yöntem vardır; karşılıklı olarak birbirlerine o güne kadar gizledikleri her şeyi anlatacaklardır. Böylece birbirlerine karşı dürüst olacaklardır. İşte o röportajın kahramanı olan ünlü çiftin yaptıkları ve anlı şanlı medyamızın sulandırdığı olayın esası, hemen hemen hiçbir çiftin cesaret edemeyeceği şey, esasta bir iletişim biçimidir: Tuzak iletişim. Seninle dergisinde yazdığım hemen her yazıda vurguladığım şey, insanın kendine çok özel olduğudur. O kendine çok özel insan bir evlilik yapmışsa, o da kendine çok özeldir ve genelleştirerek yaklaşmak her zaman bizi yanlış, hastalıklı muhakemelere götürebilir. Burada -sözüm ona- röportajın içinde satır aralarında tuzak iletişim belirtilmektedir. Okunması gereken hikaye Ünlü hikâyecimiz Bekir Yıldız ‘Evlilik Şirketi’ adlı hikâyesinde, bu iletişim biçimini detaylı bir şekilde irdeler. Röportaj üzerine ahkâm kesen onlarca köşe yazarımız nedense bu konuya girmez, Bekir Yıldız'ı anmaz bile. Ben de hikâyecimize yapılan bu haksızlığı gidermek adına ‘Evlilik Şirketi’ adlı hikâyeden alıntılar yapmak istiyorum. ![]() Evleninceye kadar, evleneceğim kadını sevmemin gerekli olduğunu öğrettiler bana. Ezberletilmiş marş gibi. Oysa evlendikten sonra, gerçekler sevgiyi yuttu. “Evlendikten sonra öğrendiğin gerçekler” dedi kadın, yakınarak. “Bu gerçekler, sana sevmeden seviyorum diye söylemeyi de öğretmiş olmasın?” ”Sevginin hurdası olmaz” dedi adam. “Hurdalaşan biziz!”. Öyle bir şartlanmamız var ki, yüzümüzün akıyla yaşayabilmemiz için, yüzümüzün kirli kanını gizlemek gereğini öğrettiler bize. Değil başkasıyla, kendimizle bile iki yüzlü konuştuk çoğu kez. Yüreklerinde sevmek, sevilmek, mutlu olmak kavramları siliniyordu yavaş yavaş. ‘Evlilik Şirketi’ adlı hikâyede tuzak iletişimin çiftleri mutlu etmediğini, tam tersine ilişkileri daha içinden çıkmaz hale getirdiğini görüyoruz. Peki çiftler birbirlerine karşı hep bir şeyleri gizleyerek, maske takarak mı yaşamalılar? Bizi biz yapan, toplum içinde sağlıklı yaşamamızı sağlayan ruhsal savunma mekanizmalarımız var. Bunlarla kendimiz oluruz. Savunmalar hastalıklı bir durumun işareti de olabilir, çiftler arasında çatışmaya da neden olabilir. Birşeyler yürümüyorsa, çiftler kendilerini mutsuz hissediyorlarsa bunun çözümü veya düzeltilmesi profesyonel yardım almakla mümkün olur. Sağlıklı olan budur. Gazeteyi arayıp ona röportaj vermek evlilik şirketini daha çok batırmaktır. O çok kendine özel kurumu genelleştirme batağına sokmak, işi içinden daha çıkılmaza sürüklemektir. Gazetecinin veya gazetecilerin de işi bu olmamalı diye düşünüyorum. Bu ayki yazıma kaynak olan ‘Evlilik Şirketi’ hikâyesinin yazarı Bekir Yıldız'ı rahmetle, saygıyla anıyor, diğer hikâyelerini de okumanızı hararetle öneriyorum. Soru 1: Eşime 3 yıl önce majör depresyon teşhisi konulmuştu. Terapi ve ilaç tedavisi yapıldı. Ancak bunları bıraktı. Şu anda da çok mutsuz ve çalışmıyor. Tedavi için onu nasıl ikna edebilirim? Cevap 1: Depresyon toplumda çok yaygın görülen ruhsal rahatsızlıklardandır, tekrarlayabilir. Uzun süre tedavi ve kontrolleri gerektirir. Eşinizde rahatsızlık tekrarlamış gibi görünüyor. Tedavi için ikna edilme güçlüğü hastalık belirtilerindendir. Yakınlarınızın veya eşinizin çok güvendiği birinin desteğini alarak tedaviye ikna edebilirsiniz. Mansur Beyazyürek’le ‘biz bize’ Mansur Beyazyürek’e sormak istediğiniz her soruyu bize yönlendirin; Bu sayfalarda cevaplayalım. Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir Prof. Dr. Mansur Beyazyürek’le “Siz kendinize özelsiniz” DERLEYEN AYLA TÜRKSOY Devamı Seninle Dergisi Ağustos 2010 Sayısında...
|
|